Osmanlı Devleti Pasarofça Antlaşması’ndan sonraki dönemde savaştan kaçınma siyaseti izlemeye başladı. Yenifetihler yapmak yerine elindeki toprakları korumaya çalıştı. Buna bağlı olarak da Avrupa devletleriyle iyi geçinmeye ve ilişkilerini barış içinde sürdürmeye özen gösterdi. Yeni dönemde Osmanlılar, Batılılar karşısında kendilerini üstün görme anlayışını bırakarak onları daha yakından tanımaya, Avrupa siyasetini ve kültürünü anlamaya önem verdiler. BöyleceOsmanlı tarihinde 1718 ile 1730 yılları arasında süren ve Lale Devri adıyla anılan yeni bir ıslahat dönemi başlattılar.
Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin ve ondan yirmi yıl sonra 1742’de aynı görevle Paris’e gönderilen oğlu Sait Efendi’nin ziyaretleri, götürdükleri hediyeler, giydikleri kıyafetler ve sergiledikleri davranışlar Fransa’da beğeniyle karşılandı. İki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler yoğunlaştıkça Fransa’da Türk karakterlerinin yer aldığı romanlaryazılmaya, bale ve operalar oynanmaya başlandı. Balolarda Türk kıyafeti giymek, Türk kıyafetleriyle portre yaptırmak moda hâline geldi. Türk lezzetlerine ve dekorasyonuna ilgi arttı. Böylece sefaret heyetlerinin etkisiyle Fransave İngiltere başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde Turquerie (Turkuveri) akımı başladı.
Lale Devri’nde Sadrazam Damat İbrahim Paşa unutulmakta olan çiniciliği yaşatmak için İznik ve Kütahya’dan getirttiği ustalarla İstanbul’da bir çini imalathanesi kurdu. Yine onun zamanında bir kumaş fabrikası açıldı.